AĞLADIM ANNE
ağladım anne eski günlerin anısına
yaşımca boyum
boyumca aklımla
yetişemezdim Hiç bişeye
uzun sevdalarım olmadı
Çok korktum çok sarıldım çok ağlamadım ama
ruhumda boyumcaydı hayallerimde düşlerimde
Kimse yetişemezdi benim krımızı bisikletime
kimse durduramazdı koşarken delice
eteğinde dolanırken içimi acıtan sancıtan bağırmaların değildi
gölgesinden ayrıldığımda nereye saklanacağımdı ya bilmezdim işte
bildiğim kadarıydı ya korktuklarım
….
şimdi ya anne
ağladım yine
Artık yok
Adımlarım uzun uzun seriliyor sokaklara
herşeye yetişiyorum az kaldı gökyüzüne adımı yazmaya
Değerim yerdeki taştan farksız dı ya aslında
ne için di bu yarışma kime kaçarcasına
kimden saklandığımdan bile haberim yok ken
acılı bakışlarım dağıldı istanbulun eşsiz güzelliğinden bile
Vazgeçmemi sağladı …
Şimdi yine ağladım anne
kaybettiklerimle kayıp düşüncelerim bir yerde buluştu
Bir yanıma seni koydum
bir yanıma senden kalanları
hayatı topladım önümdeki bir damla suda
ufkumda daraldı artık gittikçe küçülüyor uzaklar
yakın oluyor son duraklar
Sensiz kaldığım sahipsiz kaldığım bu koca şehirde
saklanmıyorum artık
her ateşe ateş oluyor dumansız tütüyorum ya
farkettikleri de ben değil benim gibiler hiç değil ayağımın altındaki samsun du belikide .
Saçımı okşamadın elimi tutmadın bu defa tokat atmadın
belki bu dönüşü olmayan ufuk çizgisinde kaybolurken
senide yanıma almalyım
göğsüme koydum tüm hatıraları
şehrin en yüksek tepesindeyim . ya . parçalarım dağılsın diye
Ben bu kadar ince düşünürken incelirmiyim bilmem
parça parça olur herkeze dokunurmuyum düşünemem
Artık yok yokum yoksun
bir ufuk çizgisinde Daha
son buluyorsun
…
eteğinde ben ve benim gibiler
anne bu genç bu diyardan gider …
ağlıyorum anne gözüm yaşlı
durma önümde artık kalktı bu tren
çoktan Son duraktı zaten